Sualtında aldığım o ilk nefes…
2001 yılıydı henüz sualtının nelerden ibaret olduğunu bilmediğim, ve sadece belgesellerden , özellikle Jacques Cousteau her izlediğimde,- bu nasıl bir dünyadır ve bu nasıl bir cesarettir ki; bu insanlar bilmedikleri bir dünyada sadece merakları yüzünden hayatlarını tehlikeye atarak bilinmez bir sonsuzluğun içine girerler.. tabiki belgesellerde izlettirmek ve raiting uğruna, hem tehlikeli anlar, tehlikeli canlılar ve gerilim müzikleriyle kaşıdıkça ,kasılarak izlerdim.bir gün Antalya da gittiğim tatil köyünde henüz 21 yaşında idim (geç bile kaldığımı çok sonradan anladım) otelin dalış organizasyonunu sağlayan ismini hala unutmadığım mustafa adında bir eğitmenin gazlaması ile, bir abimle bereber gaza gelip ertesi gün bu dünyaya merhaba dedim..
İlk dalışım dolayısıyla sualtında, ki o zamanlar belgesellerde izlediğim her türlü tırsınç canlıyı derinlerde göreceğimi düşünerekten fena halde tırsmış halde sevgili hocamıza saçma sapan sorularla bunaltır hale gelmiştim. Bana tabiki heyecanım ve merakımı kaybetmemem için her soruma üstü kapalı espiriler ile cevaplar vererek hem merakımı kaybetmememi hemde güven duymamı sağladı.
Yanımdaki ismi lazım olmayan abim çeşitli kibir sözleri ile J
-ne korkuyosun yahu? Su işte
– zaten 10 metreye inecekmişiz , ben oraya tüpsüz dalıyorum,
– yüzmeyi nasıl olsa biliyosun bu korkun nedir?
– ben paraşütle atlamış adamım ,kayak yapmış adamım bu neki in suya al nefesi .. abartma istersen?
Gibi cümleler ile beni ezmeye ve bi okadarda gaza getirmeye çalışıyordu, tabiki korkumdan çok beni heyecan hissi bu denli merak içinde olmama sebep olurken , ekipmanların hazırlanıp suya girmemizle ikimizi birden aynı kişi bir anda sualtına indirmeye başladığında , ismi lazım değil abim ile göz göze geldik,
İnanın o gözlerini görmenizi isterdim J ortamızda hoca biz karşılıklı , yukarıda bize acil durum olursa şişirme butonunu göstermişlerdi, o butonu ararken abi, basmadığı dokunmadığı yer kalmamıştı panikten, hatta bi ara hocanın maskesine saldırıp benide itekleyerek bi anda yukarıya doğru atmaya başladı kendini J
Bu arada saolsun hoca benim sakinliğimi gördüğünden , ki ozamanlar neden yaptığını hala sorguladığım bir yanlışla bana iyimisin diyip evet işaretini aldığında beni aşağıda bırakarak yukarıya çıktılar, ve o anda etrafımda kimsenin olmadığı, aslında tecrübeli bir dalgıcın bile olmaması gereken bir dalış tablosu ile karşılaştığımı çok sonradan farkettim.
O anda ilk 5 10 saniye şimdi sağımdan bir köpekbalığı gelicek, karşıma devasa bir manta çıkacak, yok müren gelip regülatörümü koparıcak, veya bir baraküda sürüsünün arasında hiçliğe doğru yol alıcam korkusu sarmak üzere iken, aldığım o nefesin muhteşem rahatlatıcı sesi, ve o yerkçekiminden bağımsız , bedeninizle birlikte ruhunuzunda derinliklerde kaybolduğu hissini tadınca , işte HAYATIN bakir yüzü burda .. işte HAYATIN herkese göstermediği hep gizlemeye çalıştığı SONSUZ HUZUR burda,, işte aldığınız her nefesin kıymetini bildiğiniz bir dünya burası.. işte olmak istediğim yer tamda burası diyerek adım attım sualtı dünyasına..
Ve inanın binlerce dalışımın arasında herzaman ilk dalışımın yeri hep bir numaradır. Ve öylede kalacak eminim, aldığım son nefesime kadar, sualtında aldığım o ilk nefes…
Ahmet YUMURTACI